3 kisiyiz. Annem bir müzik kanali
açmis, Cengiz Kurtoglu’nun « sözünden dönene namert denmez mi ? Bos
yere harcadin senelerimi » sarkisinin klibini izliyoruz. Ablamin gözleri
telefonunda, tisörtünün bi parçasi agzinda. Ne zaman cani sikkin olsa,
tisörtünü dislerinin arasina alir ve asilir… Cani neye sikkin acaba ?
Caninin sikilmasi için o kadar çok neden var ki… hangisi için özellikle
tisörtünü agzina aldi, hangisi için sol ayagini bir o yana bir bu yana salliyor
bilmiyorum. Ben se Cengiz’in klibine bakip, acaba içinde klibi çektikleri
villayi kaça kiraladilar diye düsünüyorum.
Bir yandan Sezo. günler sonra
bana yaziyor. Sezo’nun adi var kendi yok su günlerde. Tamam her saat basi
mesajlasmak bana da saçma gelir ama arkadas, çocuk günde bir kere watsappta online
oluyor o da selam demek için zaten. Ertesi gün de nasilsin diyor. 1 haftada 10
dkda yazilacak, söylenecek seyleri konusuyoruz. Ne bu lan çocuk dagda mi
yasiyor sanki ? dedigini duyar gibiyim. 
Öyle
Dagda yasiyor kendisi. 
Biseyler karalamis çadirinda uyurken
geceleri… Aslinda güzel seyler yazmis, seni düsünüyorum özlüyorum felan. Sonra cümlelerin biri  “ içimde
kötü bi his var, kaleme dökmek istemedigim. Cok eglencelisin ama benim gibi
deli degilsin. Farkliyiz. Farklilik güzel ama yol arkadasi olabilmek ? Seni
tanimak çok güzel blab la bla “ diye baslayip bi yerde bitiyor. 
Simdi burda anlamadigim hangi yolda arkadas
olamicagimi düsünüyor acaba. Agri daginin zirve yoluysa yol arkadasi olamam
sorry. Ama hayat bir yolsa ve o yolda arkadas olamicagimi düsünüyorsa, zaten
arkadas olmak istemiyorum. Arkadastan öte bisi olayim. Su gibi. Ne bilim ben
olmazsam o yollar asilmasin. Iki adimdan öteye gidilmesin. 
Ya neyse kendimi kandiriyorum. 
Cocuk bildigin düsünme sorgulama evresinde.
Zaten günde bir kere iki kelime mesajlasiyorsak ve yüzünü görmem imkansizsa,
düsünmek için bolca vakti var. 
“iyi geceler birazdan çikariz”. 
Lan sanki terzi Muhittin abiye yaziyo, “çikariz
birazdan pantalon hazirsa gelip alayim “ felan. 
Bende kuru bir “iyi geceler” yazdim haliyle. 
Neyse. 
Benim sol overdeki 4,5 santimlik kistim agri
yapiyor sanki. Hayir. Varligindan habersizken hersey güllük gülistanlikti ne
güzel.
Hele len. Burda ufak bi parantez açayim. Kuru
iyi geceler mesajima karsilik olarak “ bu gece fotografina bakarak uyurum “
artik diye bir cevap aldim.
Kim kimin fotografina bakip uyuyor ya ? Kesin
iki saniye bakar, sonra horuldar (sevilmiyorummm sevilmiyorummm evet lanet
olasi bilinçaltim hep böyle düsündürt beni aferin ! ) 
&& 
Staj raporu laneti yine üzerimde. Biktim biktim
biktim. Benim moralim sifir sifir sifir yani. Ulan ne bitmez tükenmez seymis.
Ben bittim o bitmedi anasini satiyim. Ablam burnunu hümkürüyor. Galiba
zirildaniyor.
&&
Bugün bi sene sonra tekrar babami gördüm. Sanki
gün gelcek oda olmucak gibi. Yabanci gibiyiz. Söylemek istedigim çok sey var
ama tutuyorum. Sahte sahte gülümsüyoruz ablamla. “iyi misiniz “ “iyiyiz”. 
He “iyiyiz”. 
Bok iyiyiz. 
Bok gibiyiz. 
Yaptigin hatalar yüzünden hayat bok gibi.
Hala beraber olmak vardi. Annemle seni yan yana
görmek vardi. Ama artik yok. 
&&
Mobil Verisini yeniden açtim. Hava durumu
programi hala Wismar’I gösteriyor. 18°C ymis. Belki bi bildirim bisi gelir diye
arada bi mala baglayip, telefonuma bön bön bakiyorum.
&& 
Sol overimdeki yumurta kadar olan kistim ve ben
balkona çikip aglamak istiyoruz. Neyse lan. Baska zaman aglarim. Staj raporu
seysini bitirmeye çalisayim.
Yarin göle gidecekmiyiz acaba çocuklarla ?